Kalça ekleminin topu ve yerleştiği yuva kıkırdak doku ile kaplıdır. Bu doku, eklemin pürüzsüz sürtünmesini sağlayarak, ağrısız ve rahat hareket edebilmemizi sağlar. İlerleyen yaş ve yanlış pozisyona bağlı vücudun kullanılması nedeniyle kalça kemiğindeki kıkırdak ve çevre dokular yıpranarak kalça kireçlenmesini oluşturur. Kireçlenme sorunu yaşayan eklemde, kıkırdak doku azalır ve eklemin sürtünme ve zorluk yaşayarak hareket etmesine neden olur.
Genellikle 50’li yaşlardan sonra görülen kalça kireçlenmesinde, hastalar hareket ederken eklem bölgesinde ağrı, şişlik hissederler. Hareket halinde artan, dinlenme sürecinde azalan ağrı, hastalığın ilerleyen dönemlerinde kronik ağrı tablosu olarak ortaya çıkar. Tutukluk, sertlik ve eklemlerden gelen ses gibi belirtiler hastalığın tedavi edilmediği durumlarda görülür ve tedavi edilmediği takdirde hastada şekil bozukluğu ile birlikte sakatlığın gelişmesine yol açar.
Hastanın rahatsızlığının dinlendiği fiziki muayene de, röntgen tanının konulmasında yeterlidir. Hastalığın erken dönemlerinde medikal tedaviler ile fizik tedavi uygulamaları önerilir. Ancak hastalığın ilerleyen dönemlerinde kalça atroskopisi ile iyileşme sağlanır.